Okul Korkusu ve Okul Fobisi

Okul Korkusu ve Okul Fobisi

Okul korkusu ve Okul fobisi sıklıkla çocuk psikiyatrisinin acillerinden bir tanesi olarak değerlendirilir. Zaman zaman çocuğun tüm eğitim yaşantısını olumsuz yönde etkileyerek belirgin bozulmalara neden olabilir. Okul korkusu veya Okul fobisi aslında düşünüldüğünden daha sık görülen bir sorundur. Okul korkusu veya Okul fobisinin özellikle okul öncesi dönemlerde yüzde 80 lere kadar sıklığının yüksek olabildiğini bildiren çalışmalar mevcuttur. Aşağıdaki makalede Okul korkusu veya Okul fobisinin ne zaman çocuğun yaşamında sorun oluşturabileceğini, Okul korkusu veya Okul fobisi konusunda ailelerin nasıl bir yaklaşım göstermeler gerektiği bilgisine ulaşabilirsiniz.

Geçen yıl büyük kızım Ilgın ilkokul 1. Sınıfa başlamıştı. Her gün okul dönüşü yaptığımız günlük sohbetlerimizden birisini tüm kaygılı anne babalar gibi bende ondan sınıftaki durumu ile ilgili bilgi almak istiyordum. Okulun açılmasının üzerinden yaklaşık 1 hafta geçmişti. İlk başlangıçta okula gitmek istememesine rağmen 3. günden sonra ağlamaları kesilmiş ve son 2 günden bu yana okula istekle gitmek istiyordu. Ona sınıfta kaç tane arkadaşı olduğunu sorduğumda bana “ilk başta 22 tane vardı ama şimdi 21 kaldı” dedi. Diğer arkadaşına ne olduğunu sorduğumda ise “ çok ağlıyordu annesi ile babası onu sınıftan aldılar, okula gitmek istemiyormuş” dedi.“

Okula Gitmek İstemeyen Çocuklar...

Okul fobisi, okul korkusu veya okul reddi ifadelerinin hepsi okula gitmek istemeyen çocuklar için kullanılmasına rağmen bu duruma neden olabilecek pek çok farklı neden olabileceği unutulmamalıdır. Sıklıkla her eğitim döneminin başında pek çok çocukta görülebilen bu durumun pek çok aile tarafından “anne ve babasından ayrılmak istememe durumu” gibi algılanma eğiliminde olmasına rağmen çocuğun okula gitmek istememesine neden olabilecek pek çok farklı durum söz konusu olduğu unutulmamalıdır. Makalede konu ile ilgili kısaca bilgi verildikten sonrasında okul korkusu veya okul reddine neden olan durumlar ayrıca anlatılacaktır.

Okul korkusu veya okul fobisi nedir?

Kısa tanımı ile çocuğun okula giderken endişe belirtilerini yoğun olarak hissetmesi durumu olarak açıklanabilir. Yapılan çalışmalarda okul yaşı çocuklarının yaklaşık yüzde 5 inde görülebilen bir sorun olduğu ortaya konulmuştur. Okul öncesi dönemde ise gelişimin bir parçası olarak çocukların çoğunda görülen bir durum olduğu ifade edilebilir. Bu süreçte en önemli faktör tüm çocukların ilk kez anne ve babasının onun her ihtiyacını belirli bir rutin içerisinde karşıladıkları ev ortamında uzaklaşarak okul gibi bilinmez, kuralların olduğu ve ilk kez karşılaştıkları bir yapıya ilk kez geldiklerinde endişe yaşayabilecekleridir. Örneğin yapılan çalışmalarda okul öncesi dönemde çocukların yüzde 80’nin de bu durumun görülebileceği ifade edilmektedir

Okul korkusu ve Okul fobisinin Nedenleri Nelerdir?

Okul fobisi veya okul korkusunun en sık nedeni ayrılık kaygısıdır. Ayrılık kaygısı çocuğun normal gelişimsel basamaklarında hemen her zaman görülebilen bir durumdur. 1 yaş civarında başlayan ayrılık kaygısı yaşayan çocuklar yalnız kalmak istemezler ve sürekli olarak bakım verenlerinin yanında olmak isterler. Bu anneden, babadan ayrılma endişesi 13. aya kadar giderek artış göstermesine rağmen 2 yaşından sonra azalarak kaybolur. Ayrılık kaygısı bozukluğu daha sonraki gelişimsel basamaklarda daha az şiddette görülmesi gerekmesine rağmen bu endişeyi yoğun olarak yaşaması nedeni ile sosyalleşme süreçlerinin bozulması durumudur. Diğer bir tanımlama ile ayrılık kaygısı bozukluğu; bağlanma objesinden gerçek veya hayali bir ayrılığa, günlük yaşam aktivitelerini bozacak seviyede verilen anormal düzeyde tepki durumudur.

Okul korkusu Sık görülen bir durum mudur?

Çocukluk döneminde en görülen kaygı bozukluklarından birisidir. Sıklığının bazı çalışmalarda % 25 kadar yüksek olabileceği ortaya konulmuştur. Diğer yönden ise hafif durumlar da bu değerlendirmelere dahil edildiğinde okul öncesi çocuklarda bu oranın % 80’lere ulaşabileceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle ayrılık kaygısı bozukluğu okul öncesi dönemdeki çocuklar için sıklıkla kullanılmaktan kaçınılan bir tanımlamadır.

Okul korkusunun Bulguları nelerdir?

Ayrılık kaygısında pek çok farklı belirti söz konusu olabilir. En temel belirtileri; gelişim seviyesine uygun olmayan evden veya bağlanılan kişiden ayrılmaya karşısında aşırı korku hali, endişedir. Üç temel özellik gösterir;

- Ayrılma zamanı öncesinde aşırı endişe ve korku

- Ayrılma öncesinde, ayrılma sırasında veya sonrasında davranışsal ve somatik semptomlar

- Ayrılma durumunda kaçınma davranışları

Çocuk ebeveynlerinden ayrılmaya karşı yoğun kaygı içerisindedir; ailesi onu almayı unutabilir, kaybolabilir, öldürülebilir, bir daha geri dönmeyebilir. Aileden ayrılma durumunda ağlama, aileyi arama, ayrılma esnasında öfke nöbetleri görülebilir. Panik nöbetlerine benzer fiziksel sorunlar ortaya çıkabilir. Sıklıkla pek çok çocukta baş ağrısı, karın ağrısı, uyku sorunları, bulantı kusma, çarpıntı, göğüs ağrısı, kas ağrıları saptanabilir. Fiziksel sorunlar nedeni ile okula gitmeme, hastane başvuruları oldukça sıktır. Tipik olarak sorunlar okul günlerinde ortaya çıkarken çocuğun evde kalmasına karar verildiğinde ortadan kalkacaktır. Ayrılma ile ilgili ortaya çıkan belirtiler okula girdiğinde, okul servisine bindiğinde, yatağa gitmesi istendiğinde, bakıcı ile birlikte evde bırakılmak istendiğinde, yaz kamplarında, akraba veya arkadaşları ile geceyi geçirdiklerinde başlayabilir. Kaygı belirtileri okul değişikliklerinde, yeni okul başlangıçlarında, uzun tatiller sonrasında (yaz tatilleri, yarı yıl tatilleri gibi), arkadaş değişikliklerinde, tıbbi bir rahatsızlık sonrasında başlayabilir.

Okul korkusu Kimlerde görülür?

En sık başlangıç yaşı 7-9 yaşları arasındadır. Görülme sıklığı yaşın ilerlemesi ile birlikte azalmaktadır. Çocukluk çağında en sık görülen kaygı bozukluğu olmasına rağmen tüm yaşam değerlendirildiğinde 7. Sıradadır. Bu durum yaşın ilerlemesi ile birlikte bu rahatsızlığın azalma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Kızlarda ve erkeklerde aynı sıklıkta görülür. Ayrılık kaygısı 5 yaşına kadar normal olarak değerlendirilebilir ve 5 yaş öncesinde tanı nadirdir.

Ayrılık kaygısı bozukluğunun nedenleri nelerdir?

Ayrılık kaygısı bozukluğunun tek bir nedenle ile ortaya çıktığını söylemek yanlış olacaktır. Genetik, çevresel ve çocuğa ait pek çok farklı nedenin birleşmesi ile ortaya çıkan bir durum olduğu söylenebilir. Anne veya babada anksiyete bozukluğu olması çocukta ayrılık kaygısı görülme olasılığını arttıracaktır (genetik ve davranışsal öğrenme süreçleri ile). Yapılan genetik çalışmalarda tek yumurta ikizlerinde % 73 oranında kalıtımsallık gösterilmiştir. Genetik yatkınlık ile ilgili yapılan diğer çalışmalarda ise genetik özelliklerin özgün bir anksiyete bozukluğundan çok birçok farklı anksiyete bozukluğu ile ilişkili olabileceğini ortaya koymuştur. Ebeveynler ile ilgili yapılan değerlendirmelerde ise kaygılı ebeveynler ile birlikte olan çocuklarda kaygı bozukluğu gelişme riski 5 kat artmıştır.

Ayrılık kaygısı bozukluğu ile ilgili çevresel faktörler aşağıdaki gibi sıralanabilir;

Çocuğun ailesi ile ilgili faktörler:

Ebeveynlerin sevgi ve sıcaklığını yeterince gösterememeleri
Çocuğun otonomisini kazanmasına engel olucu anne baba tutumları (aşırı koruyucu, sınırlayıcı tutumlar)
Özellikle annelerin kaygılı olması
Anne baba arasında şiddetli çatışma
Boşanma
Ebeveynlerde fiziksel hastalık
Panik bozukluğu veya depresif bozukluk gibi psikiyatrik rahatsızlıkların olması
Babada ben merkezcil, immatür veya antisosyal davranışların olması
Erken dönem yaşantıları
Kardeş doğumu
Ebeveynin işini kaybetmesi
Aile içi şiddet

Çocuğun mizaç ve karakter özellikleri:

Kolay incinen,
Utangaç,
Çekingen,
Sosyal kaçınma davranışları olan çocuklarda tüm kaygı bozuklukları riski artmıştır

Okul ile ilişkili nedenler:

Okulda arkadaş zorbalığına maruz kalım
Akademik, sportif diğer aktivitelerde beklenen başarıyı gösterememe

Tedavi edilmeyen durumlarda nasıl bir surum ortaya çıkar?

Boylamsal çalışmalarda ayrılık anksiyetesi bozukluğunun yetişkin yaşamda panik bozukluğu ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Çocukluk döneminde ayrılık kaygısı bozukluğu tanısı alan çocukların yetişkin dönemde kaygı bozukluğu ve duygudurum bozukluğu tanısı alma riski artmıştır. Yapılan bir çalışmada tedavi edilmeyen olguların 1/3 ü yetişkin yaşama kadar süregelen bir hal alabileceği gösterilmiştir.

Ayrılık kaygısı bozukluğunda olumlu gidişat faktörleri faktörleri:

Küçük yaş,
Anksiyete seviyesinin az olması
Depresyon kaygı bozukluğu gibi bozukluklarının bulunmaması
Sosyal fobi olmamasıdır

Ayrılık kaygısı bozukluğunda tedavi nasıl yapılır?

Tedavi tercihleri ayrılık kaygısı bozukluğunun şiddetine, süresine, işlevsellikte oluşturduğu etkiye, çocuğun yaşına, içgörüsüne, ailesinin tedavi tercihlerine, motivasyonuna ve imkanlarına göre farklılıklar gösterecektir. Tedavi her zaman ailenin bu süreç ile ilgli eğitimi ile başlayacaktır. Psikoeğitim adı verilen bu süreç tüm tedavi uygulamalarının temelini oluşturur. Ailenin bozuklukla ile ilgili eğitimi tedavi motivasyonunu ve iç görülerini arttıracaktır. Kaygının doğasının öğretmen ve aile tarafından anlaşılması çocuk ile daha empatik ve suçlayıcılıktan uzak bir süreç geliştirmek konusunda fırsat sunarak kaygının tüm gelişimsel dönemlerde normal bir duygu olduğunun daha rahat anlaşılabilmesini sağlayacaktır.

Ayrılık kaygısında anne ve babalar neler yapabilir?

Ebeveynlere öneriler:

Çocuğunuzla empatik bir ilişki kurun
Çocuk kaygılandığında sakin bir duruş sergileyerek ona model oluşturun
Çocuğa daha öncesinde kaygılandığı ancak başedebildiği diğer durumları hatırlatın
Basit rahatlama tekniklerini öğretin (10 a kadar saymak gibi)
Kaygı oluştuğunda çocuğun uygulayabileceklerin belirten bir liste oluşturun
Çocuğun hızlı bir şekilde okula dönmesini sağlayın
Bağlanma figürü olmadan ev dışı yapılan aktivitelere yönlendirin
Evde kalmasına izin vermeyin (kaçınma davranışı olarak)
Çocuğun çabasını takdir edin

Ayrılık kaygısı bozukluğunda okulda neler yapılabilir?

Okula en hızlı şekilde dönmesini sağlayın
Okul reddinin nedenlerini araştırın (öğretmen veya arkadaş korkusu gibi)
Çocuğun okula gelişinde mümkünse her gün aynı kişi tarafından eşlik edilmesini sağlayın
Başlangıçta bağlanma figürünün çocuğa eşlik etmesine izin verin
Başlangıçta kısa süreli okul bulunmalar, sonrasında kademeli artırım yapılabilir
Çocuğun kaygısının arttığı durumlarda gidebileceği güvenli bir alan belirleyin
Çocuğun kaygısının arttığı durumlarda gidebileceği güvenli bir öğretmen belirleyin
Evde öğretilen rahatlama egzersizlerinin okulda uygulanımını teşvik edin
Küçük grup etkileşimine teşvik edin. Başlangıçta bu tek bir arkadaş olabilir. Sınıfta arkadaş edinimini destekleyin
Çocuğun çabalarını ödüllendirin

Ayrılık kaygısı bozukluğunda ilaç tedavi ve terapi uygulamaları faydalı mıdır?

Ayrılık kaygısı bozukluğunda hafif şiddetteki durumlarda ev okul uygulamaları sıklıkla yeterli gelebilmesine rağmen, orta ve şiddetli olgularda sıklıkla sürece terapi ve şiddetli durumlarda ilaç tedavilerinin eklenmesi gerekecektir. Yapılan bilimsel çalışmalarda terapi uygulamalarından en başarılı yöntemin Bilişsel Davranışsal Terapi uygulamaları olduğu gösterilmiştir

Dr. Genco USTA
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı
cocukpsikiyatri.org - Ankara
Çocuk psikolojisi ve psikiyatrisi ile ilgili herşey...

Randevu için 0 312 466 38 00 - 0 542 466 38 88