‘’Çocukların yasa dışı veya psikolojik olarak zararlı herhangi bir cinsel etkinliğe özendirilmesi veya zorlanması, ticari amaçlı cinsel sömürüde kullanılmaları, cinsel istismarla ilgili işitsel veya görsel materyallerde kullanılmaları.’’ olarak bilinmektedir. Pedofili ise çocuk istismarının en önemli problemidir. Pedofili, henüz ergenliğe girmemiş çocuklara cinsel istek duyma, bilerek ya da bilmeyerek çocuğa fiziksel ya da psikolojik olumsuz davranışlarda bulunmadır. Bazen bu cinsel uyarılar insan haricinde objelere ya da hayvanlara da olabilir. Pedofili parafilik bir mental bozukluktur. Tanımlardan da anlayacağımız gibi cinsel istismar ve pedofili aynı şey değildir.

Her cinsel istismarda bulunan pedofili midir?

Pedofili, en az altı ay boyunca tekrarlayan cinsel fanteziler, dürtü bozukluğu, cinsel istekler ya da bir çocukla cinsel etkileşimi içeren davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca pedofili, çocuktan en az 5 yaş büyük olmalıdır. Pedofiliyi sınıflandırırsak eğer yalnızca erkekler olarak düşünmek yanlıştır. Yapılan araştırmalar kadın pedofillerin de olduğunu ortaya koymuştur. Erkeklere oranla daha az görülse de kadınlarda da aynı mental sapmalar geçerlidir. Erkek pedofillerin büyük çoğunluğu, çocuklarla homoseksüel ya da biseksüel bir cinsel ilişki arzusundadır, yani bu kişiler yalnızca erkek çocuklara ya da hem erkek hem de kız çocuklara ilgi gösterebilirler.

Sebep olarak; hem biyolojik hem de çevresel etkenler neden olabilir. Beyinde ise yapısal anormallikler olduğu açıklanmıştır. Bu anormallikler, erken nörogelişimsel bozulmalardan dolayı ortaya çıkmaktadır. Bir diğer önemli sebep de pedofilinin çocukken yaşadığı travmatik olaylardan kaynaklanmaktadır. Pedofililerin, çocukluklarında istismara uğradığı muhetemeldir. Çocukken istismara uğramaktan kendini kurtaramayan kişi, çocuklara tekrardan cinsel istismarda bulanarak bu durumu yeniden yaşamak ister. Ve bunda başarılı olma duygusunu hissetmeye çalışırlar. Bu rol değişikliği bir nevi onlara üstünlük duygusu yaşatır. Ve kendisini mağduriyetten kurtulmuş hisseder. Bu duygu git gide yerleşik hale gelmeye başlar.

Cinsel istismar araştırmalara göre; yakın çevreden biri tarafından ve aile içinde gerçekleşmektedir. Aile içinde görülen bu tür cinsel istismara ensest adı verilmektedir. Araştırmalar, cinsel istismar mağduru çocukların çoğunlukla sevgi ve denetimden uzak bir aile ortamında yetersiz ebeveynlik ile yetiştiklerini; şiddet yanlısı, baskıcı, alkol ve madde kullanımı veya bağımlısı olan bir baba figürüne; aşırı bağımlı, baskı gören, depresif ve kendine güvensiz bir anne figürüne sahip olduklarını ortaya koymuştur.