Çocuklarda Yeme Bozuklukları

Çocuklarda Yeme Bozuklukları

Çocuklarda yeme bozuklukları pek çok aile tarafından yaşana ve sıklıkla çocukların yaşam konforunu olumsuz yönde etkileyen önemli bir psikiyatrik sorundur. Çocukluk döneminde görülen yeme bozuklukları bazen kronikleşerek yaşamın ilerleyen dönemlerinde daha büyük sorunlara neden olabilmektedir. Diğer yönden çocuklarda görülen yeme bozukluklarının temelinde farklı bir rahatsızlık bulunabilir. Diğer bir deyişle çocuklarda görülen yeme bozukluğu ayrı bir rahatsızlıktan çok farklı psikiyatrik durumların yansıması olabilir. Çocuklarda yeme bozuklukları konusunda Psikolog Serpil İlhan tarafından hazırlanan makalede en sık rastlanan yeme bozukluğu türleri olan Pika, Ruminasyon, Beslenme Bozukluğu ve Obezite ile ilgili bilgi bulabilirsiniz.

Çocuklar hayatları boyunca kullanacakları alışkanlıkları ilk öğretin dönemine kadar kazanırlar. Bunlardan bir tanesi de beslenme alışkanlığıdır. Beslenme çocuğun doğumu ile başlar. Çocukluk dönemi süresince anne baba kontrolünde devam eder. Çocukların beslenme alışkanlığı ailenin sosyal ve ekonomik durumu, eğitim düzeyi, gelenek görenek gibi çevre koşulları ile şekillenir. Ebeveynler çocuklarının gelişimlerini genel olarak fiziksel olarak değerlendirirler. Toplum olarak yeme bozukluğu denildiğinde ilk olarak akla gelen obezite ya da yemek seçen çocuklar gelir. Fakat bu konu bu kadar sınırlı bir bozukluk değildir. Çocuğun çok yemek yemesi ya da az yemek yemesi yeme bozukluğu olduğu tanısını ortaya koymaz. Özellikle küçük çocuklarda meydana gelen pika, ruminasyon, beslenme bozukluğu ve obezite olarak dört şekilde incelemek gerekebilir.

Kısaca bahsetmek gerekirse;

Pika, yenmesi uygun olmayan maddelerin çocuğunuz tarafından yenmeye çalışması durumunda ortaya çıkan bir yeme bozukluğudur. Taş, saç, tırnak, toprak, kum, böcek gibi yenmemesi gereken maddeleri bir ay boyunca yediği gözlemlenen çocuklara bu teşhis konulabilir. Bu yeme bozukluğu geçici olabilir, gerekli takip ile ilerle görülebilir.

Beslenme bozukluğunda ise ortada sebep yokken çocuğun yemek yememe durumudur. Beslenme bozukluğunda çocuk yemek yemediği için kilo alımı durur ve büyük kilo kaybından dolayı gelişimin de gerilik meydana çıkar. Bu durum katı yiyeceklere geçiş döneminde ya da yemek konusun da çok ısrar edildiğin de ortaya çıkar.Doğru müdahale gerçekleşmediği takdirde çocuğun ilerleyen hayatında da bu bozukluklar devam edebilir ve gelişim süreci olumsuz etkilenebilir. Beslenme bozuklukları, erken bebeklik döneminde sürekli olarak yemeyi reddetme, kilo alamama, kusmalar şeklinde görülebilir. İlkokul çağlarında yine yemek yemeyi reddetme, büyüme, gelişmenin yavaşlaşması ya da tam tersi, aşırı yeme ve obesite (şişmanlık) başlayabilir. Ergenlik döneminde ise; anoreksiya nervosa ya da bulimia gibi daha ciddi yeme bozuklukları ile karşılaşılabilir.

Ruminasyon, çocuğun kusmaması fakat yediği yiyeceği tekrardan ağzına geri getirmesi, tekrar tekrar çiğnemesi durumunda ortaya çıkan yeme bozukluğudur. Zeka geriliği olan çocuklar da sık rastlanır. Bu yeme bozukluğu diğerlerine göre daha risklidir. Aşırı kilo kaybı sonuçların da karşılaşılan durumlar çok iyi sonuçlar vermez. Bu bozuklukta da bir ay boyunca devam eden bir süreç olması ile ruminasyon teşhisi konulabilmektedir. Ruminasyon yeme bozukluğuna, ebeveyn ilgisizliği, çocuğun beslenmesinde yapılan yanlışlar, yiyeceğin kötü kokusu gibi bir çok şey sebep olabilir. Teşhis konulduğunda bunlar gibi olumsuz durumların ortadan kalkması ile çözüme ulaştırılabilecek bir bozukluktur.

Obezite, özellikle son yıllarda çocuklarda daha sık görülen bir yeme bozukluğudur. Fastfood yemeklerin hayatımıza girmesi ve ebeveynlerin çok yemek yerse sağlıklı olur düşüncesiyle çocuklarda çok fazla görünen bir yeme bozukluğudur. Aynı zamanda hareketsiz kalan çocukların aşırı kilo alması ve bu kilo alımının sağlığından sosyal yaşamına kadar etkili olabilecek bir durumdur. Gerekli tedaviler ile kısa zamanlarda düzelme gösterebilen bozukluktur.

Aileler beslenme alışkanlığı için neler yapmalı?

Tüm aile üyeleri birlikte sofraya oturarak yemek yemelidir. Düzenli saatler içinde, sakin keyifli sohbet ortamı oluşturulmalıdır. Her çocuk yemek konusunda farklılık gösterebilir. Her yemeğin yenmesi konusunda ısrarcı olmak yerine o gıdanın vereceği başka yiyecekler ile dengeli beslenme sağlanmalıdır. Aşırı ısrar ve inatlaşmanın sonucunda çocukta oluşacak olan stres sırasında vücutta salgılanan bazı maddelerin, çocuğun büyüme ve gelişimini olumsuz etkilediği bilinmektedir.

Çocuklarda da zaman zaman iştah değişikliği görülebilir. Çocuk yemek yemeği reddettiği zamanlar da ısrar etmek yerine neden araştırılmalıdır. Örneğin gergin bir sofra da oturma yetişkinler de olduğu gibi çocuğun da iştahını olumsuz etkileyebilir. Sağlıklı bir aile ortamının beslenme kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir. İnatlaşma ve gerginlik giderek yaşamın tüm alanlarını kapsamaya başlar. Sürekli olarak huzursuz, öfkeli, mutsuz anne baba ya da çocuklar oluşmaktadır.

Çocuğunuzun yemek hazırlanırken size yardımcı olmasına izin verin. Böylece çocuğunuzun hem sorumluluk duygusunu geliştirmiş olursunuz hem de yeni ve farklı bir yemeğe ilgi duymasını da sağlayabilirsiniz.

Yemek pişirmeden önce çocuğunuzun tercih ettiği yemeği sorun. En azından bir tanesini onun için yapın. Yemekte birden fazla seçenek olmasına özen gösterin.

Yemek masasını renkli hale getirin. Bu çocuğunuzun ilgisini çekecek ve yediği yemek çeşidini arttıracaktır.

Çocuğunuzun masada göstereceği çocukça tavırlara tolerans gösterin. Çocukların yemek sırasında hiç hareket etmeden durmalarını beklemeyin; ama normalden daha az hareket etmesi istenilen bir durumdur. Çocuk yemek yemeyi istemiyorsa ya da yemeğini bitirdiyse masadan kalkmasına izin verilebilir. Yemek yenilen ortam önemlidir. Yemek yerken rahatlık önemlidir. Okul öncesi çocuğunuza uygun ebatlarda masa, sandalye, tabaklar kullanmaya özen gösterin. (3) Dolayısıyla çocuğun kullanacağı kaşık ve çatal çocuğun eline ve ağzına uygun büyüklükte olmalı, oturuş yüksekliği masaya göre ayarlanmalıdır.

Yemekleri belli bir program dahilinde verin. Çocuğunuz çok acıkmadan, yorulmadan ya da huysuzlaşmadan yemekleri bir programa koyun. Bir çocuk çocuğun yeterli miktarda besin ve kalori almasını sağlamak için düzenli olarak yemek yemesi gerekmektedir.

Yiyeceği yemeğe ve miktarına çocuğunuzun karar vermesini sağlayın

Yemeğini kendisinin yemesi gerekmektedir. Fakat yemek yerken yetişkinler kadar becerikli olması beklenmemelidir. Dolayısıyla üstüne ve etrafına dökmesi durumunda çocuğa olumsuz bir tepki verilmemelidir.

Çocuğun her istediğini yaparak ona yemek yedirmeye çalışmayın. Çocuğa aşırı ilgi göstermek, sonsuz hoşgörü, onun isteklerine boyun eğmek, ne istiyorsa yapmak, vermek gibi davranışlar çocuğa iyilik değil kötülüktür. Sınırsız hoşgörü ile, ölçülü, dengeli bir kişilik yapısı gelişemez. Çocuğu eğlendirerek yedirmeye çalışmayın. Şarkı söyleyerek, dans ederek, televizyon seyrettirerek, peşinde dolaşarak ya da benzeri hareketlerle ilgisini başka yönlere kaydırma yoluyla çocuğa yemek yedirmeğe çalışmak doğru değildir. Çocuk yemek yerken onu bir yarış içine sokmayın ve başka çocuklarla kıyas yapmayın. Yeterli yemediği için başka çocuklardan cılız ve çelimsiz olduğunu, başka çocukların iyi yediğini söylemek, kıskançlık duyurarak yedirmeye çalışmak gibi davranışlar yanlıştır. Yemek yerken onunla pazarlık yapmayın.

Psikolog Serpil İLHAN

Çocuk ve Genç Psikoloğu
cocukpsikiyatri.org - Ankara

Çocuk psikolojisi ve psikiyatrisi ile ilgili herşey....