Sanal Oyun Bağımlılığı

Sanal Oyun Bağımlılığı

Sanal oyun bağımlılığı son yıllarda gerek gençlerde, gerek çocuklarda her geçen gün daha sık karşı karşıya kaldığımız sorunlardan bir tanesidir. Sanal oyun bağımlılığını tek bir sorun ile ilişkilendirmek sıklıkla mümkün olmayan bir durumdur. Çocuk ve Genç Psikoloğu Serpil İLHAN tarafından hazırlanan makalede sanal oyun bağımlılığı ile ilgili ailelerin ne zaman endişe etmesi gerektiği, sanal oyun bağımlılığı ile ilgili ailelerin alması gereken tedbirler, sanal oyun bağımlılığının nedenleri, sanal oyun bağımlılığının neden olabileceği sorunları öğrenebilirsiniz.

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bilgisayar ve bilgisayar oyunları günlük hayatımızı daha çok işgal eder oldu. Özellikle çocuklar teknolojiyi bir eğlence aracı olarak gördükleri için artık vakitlerinin çoğunu teknolojik oyunlar ile geçiyorlar. Maalesef bilgisayarın önünden kalkmakta ya da telefonları ellerinden bırakma konusunda çok zorlanıyorlar. Çağımızın hastalığı olarak görülen oyun bağımlılığı özellikle çocuklarda ve ergenlik dönemindeki gençlerde oldukça sık rastlanabilen bir durum. Çocuklarımızın bu duruma düşmemesi için ebeveynlerin yapması gerekenler ya da yapmaması gerekenler nelerdir?

Sanal oyun bağımlılığının Sebepleri

Oyun bağımlılığının sebepleri üç farklı açıdan incelenebilir.

Sosyal sebepler, fiziksel sebepler, ruhsal sebepler.

Kısa zaman önce bilgisayar belirli kesimin evinde kullanılan bir araçtı. Fakat şuan neredeyse her evde bir tane bulunmaktadır. Eğer evde bulunmuyorsa yakınında mutlaka bir internet cafe mevcut. Yani her çocuğun oynayabileceği bilgisayar mutlaka var. Durum öyle olunca çocukların arasında geçen konuda genel olarak bilgisayar ve bilgisayar oyunları oluyor. Bu konuşmaları duyan hemen hemen her çocuk ailesine baskı kurarak olmayan bilgisayara mutlaka sahip oluyor. Çünkü aile iyi niyetli olarak çocuğunun bu şekilde sosyalleşebileceğini düşünüyor. Böylece gerçek dünya ile arasına perde çeken çocuklar, sosyal bir ortama girdiğinde bocalamaya başlıyor. Kendilerine yarattıkları sanal dünya ile gerçek dünya arasındaki farklar, çocukların üstesinden gelemeyeceği kadar anlaşılmaz olabiliyor. Bu yüzden çocuklar yalnızlaşmaya başlayabiliyor. Bu durum kontrol altına alınmadığı takdirde çocuk bağımlı hale gelir ve beklenilenin tersi olup sosyalleşmesi tamamen ortadan kalkar.

Fiziksel sebep olarakta beyinde salgılanarak insana mutluluk veren bazı hormonlar bulunmaktadır. Bunlardan biri de dopamin hormonudur. Bu hormon başarı, ödül, yada keyif verici bir aktivite yapılırken ortaya çıkmaktadır. Kazanılan eşyalarda oldukça işe yarar ödüller olması sebebiyle oldukça cezbedicidir. Bu durumlar çocuğun beyninde sürekli dopamin hormonunun salgılanmasına sebep olur. Sürekli buna maruz kalınması halinde de bağımlılık başlamaktadır.

Ruhsal sebepler ise oyun bağımlılığı yaşayan çoğu çocuğun ya da gencin aynı zamanda sosyalleşme sorunlarına sahip oldukları açıktır. Genel olarak çocuk gerçek dünyada yaşadığı sıkıntılar ve kendinde gördüğü eksiklikler ile bu şekilde başa çıkar.

Sanal Oyun Bağımlı olunup olunmadığını nasıl anlarız?

Aile bireyleri ile ve arkadaş çevresine olan ilginin azalması
Ani öfkelenmeler,
Normal zamanda mutsuzken bilgisayar başında daha mutlu olması
Bilgisayar ile vakit geçirmediği zamanlarda hiçbir şeyden keyif almaması
Gününün tamamını kaplaması, gerekli diğer işler ile uğraşmaması,
Okula ve diğer işlerine karşı isteksizlik
Derslerde başarısızlığın artması
Çoğu şeye karşı sorumluluklarını yerine getirmeme
Psikolojik bozukluklar

Sanal Oyunların Olumsuz etkileri nelerdir?

Bağımlı olan çocuk, gününün çoğunu sanal ortamda geçirir. Ve zamanla gerçek dünya ile bağlantısı kalmaz. Kendine yarattığı sanal dünya sebebi ile çocuk yalnızlaşmaya başlar. 3-11 yaş arasında genellikle çocuklar oyun dönemindedir. Ve oyun dönemini bilgisayar oyunları ile geçiren çocuğun oyuncak oynama süresi kısalıyor. Bununla beraber yaratıcılıkları da tabi ki de azalmaya başlıyor. Oyuncaklar artık çocuklar için anlam ifade etmediği için haz almamaya başlıyorlar. Gelişimlerinin düzgün tamamlanabilmesi için oyun çağının da sağlıklı biçimde tamamlanması önemlidir.

Oyun oynayarak vaktini öldüren genç nesil, aynı zamanda hızla saldırganlaşıyor. Bilgisayar oyunlarını en çok üreten ülke olan Amerika’da yapılan bir araştırma, bu oyunların çocuk ve gençleri hem hantal, hem saygısız hem de saldırgan yaptığını ortaya koyuyor. Üstelik bu kadarla da sınırlı değil. Bilgisayar oyunlarına olan tutku, çoğu kez ölümlerle bile sonuçlanabiliyor. Örneğin, Tayvan’daki bir ‘internet cafe’de bilgisayar oyunu oynayan 23 yaşındaki genç, tam 23 saat boyunca yerinden hiç kalkmadan oyun oynamış ve hayatını kaybetmişti.

Bilgisayar oyunlarının içerisine çocuğun ilgisini çekecek pek çok reklamlar mevcut. Bu reklamlar genellikle çocukları zihinsel ya da fiziksel sağlığını tehdit edebilir düzeyde olabiliyor.

NELER YAPILMALI ?

Çocukları internetten ya da bilgisayar oyunlarından uzaklaştırmak doğru değildir. Çocukları zararlı olan her şeyden korumanın en iyi yolu, onlara iyi birer seçici olmayı öğretmektir. Çocuklara eğitici, zeka geliştiren, güvenilir, yararlı olan oyunları seçmeleri için çaba göstermeliyiz. Bilim dergilerine, içeriği yararlı olan gazete tabletlerine yönlendirmek daha doğrudur. Ve bunları yaparken zamanı nasıl kullanmaları gerektiği de çocuğa öğretilmelidir. Çünkü onlara hiçbir şeyi yasaklamadan doğru zamanda doğru şeyleri yapmayı öğretmek, oyun ya da internet bağımlılığının da önüne geçecektir.

Serpil İLHAN
Çocuk ve Genç Psikoloğu
cocukpsikiyatri.org - Ankara
Çocuk psikolojisi ve psikiyatrisi ile ilgili herşey...

Randevu için 0 312 466 38 00 - 0 542 466 38 88